Yenidoğan işitme taraması için kullanılan teknoloji seçenekleri arasında uyarılmış otoakustik emisyonlar (OAE) veya otomatik işitsel beyin sapı yanıtı (AABR) bulunmaktadır. OAE, iç kulak içindeki kokleadan gelen yanıtları uyarmak ve ölçmek için bebeğin kulak kanalına yerleştirilen bir prob ile ölçülür. AABR, kulağa gönderilen bir tıklama uyaranına yanıt olarak ortaya çıkan beyin dalgalarını ölçmek için bebeğin başına yerleştirilen üç küçük sensör ile ölçülür.
Hem OAE hem de AABR işitme bozukluğunu tararken, ABR taraması kulaktan beyne kadar tüm işitsel yolu tarayan tek tarama yöntemidir.
OAE taramasının birincil dezavantajı, taramayı geçemeyen yenidoğan sayısının daha yüksek olmasıdır. OAE taramasının belki de en büyük dezavantajı, işitme yolunun yalnızca bir kısmını, iç kulaktaki koklea seviyesine kadar taramasıdır. Doğuştan işitme bozukluklarının çoğu iç kulaktaki sorunlardan kaynaklanırken, %15 veya daha fazlası İşitsel Nöropati Spektrum Bozukluğu veya ANSD olarak adlandırılan işitme sinirini içeren sorunlardan kaynaklanmaktadır.
OAE taramasının aksine, Otomatik İşitsel Beyin Sapı Yanıtı (AABR) bebeği taramaya hazırlamak ve yanıtları ölçmek için birkaç dakika gerektirir. AABR taraması sessiz ve rahat, tercihen uyuyan bir bebek üzerinde gerçekleştirilir. AABR oda gürültüsünden kaynaklanan parazitlere daha az duyarlıdır, doğumdan sonraki saatler içinde gerçekleştirilebilir. Daha da önemlisi, AABR tarama teknolojisi OAE taramasına kıyasla en yüksek hassasiyete ve en yüksek özgüllüğe sahiptir. AABR tüm işitme yolunu tarar, koklea ve işitme siniri içinde işitme anormallikleri olan bebekleri belirleyebilir. Kıbrıs'ta, İskele İşitme Merkezi'mizde AABR ile yenidoğan işitme taraması yapılmaktadır.